,

Havayolu Sektöründe Yeni Atılım: Paylaşım ve Üyelik Ekonomisi Temelli İş Modeli

Reading Time: 3 Minute

by Gamze ÖZDEMİR

Her geçen gün gelişen havayolu sektöründe, müşterinin katmanlı ihtiyacı ve sektördeki rekabet durumu doğrultusunda değişen taleplere cevap vermek için havayolu şirketlerinin farklı havayolu iş modelleri geliştirmek gibi adımlar atmaya çalıştıklarını biliyor muydunuz?  Bu iş modelleri: geleneksel havayolu taşımacıları (FSNC), bölgesel havayolu taşımacıları (RAA), düşük maliyetli taşıyıcılar (LCC) ve turizm amaçlı taşımacılık yapan charter taşıyıcılar gibi modellerdir. Uçuş menzili, fiyat, konfor ve maliyet açısından birbirinden farklılık gösteren havayolu işletmeleri stratejileri gereği belirli bir iş modeli üzerinde yoğunlaşmışlardır. Bu kapsamda havayolları iş modellerini şu şekilde açıklamak mümkündür. Geleneksel havayolları, tam zamanlı hizmet sunan havayolu taşıyıcısı olarak da adlandırılabilen işletmeler küresel alanda faaliyet sürdürmekte ve geniş coğrafyalara hitap etmektedirler. Düşük maliyetli havayolları ise adından da anlaşılacağı gibi temelinde maliyete odaklanan ve fiyat hassasiyeti olan müşterilere hizmet eden taşıyıcılardır. Geleneksel taşıyıcılardan ayıran yönü uçak içi ikram gibi ek hizmetleri bilet fiyatından ayrı tutarak müşterilerine ücretli bir şekilde sağlamaları denebilir. Charter Havayolları, genellikle turizm amaçlı iki turizm bölgesi arasında ya belirlenmiş bir turizm merkezine paket ya da tekli hizmet sunan işletmelerdir. Son olarak bölgesel havayolları ise küçük yerleşim alanlarından daha büyük merkezlere ulaşım sağlayan 9-99 kapasiteli uçaklara sahip taşıyıcılar olarak tanımlanabilmektedir.

Havacılıkta Yeni Bir İş Modeli ve Covid-19 Sürecinde Gelişimi

Dinamik bir yapıya sahip havacılık sektörüne hızla giriş yapan yenilikler sayesinde yolcular taleplerine uygun hizmetlere kolayca ulaşabilmektedir. Zaman içerisinde farklı taleplere yanıt vermek amacı ile farklı iş modelleri ortaya çıkmıştır. Bu yeniliklere en iyi örnek paylaşım ve üyelik ekonomisi temelinde atılmaya başlanmıştır. Blabla car stratejisine benzer bir strateji güden bu yeniliğin amacı, yolcuları ve tedarikçileri uygun bir fiyatta buluşturarak faaliyetlerini sürdürmelerine olanak sağlayacak bir platform geliştirmek ve burada ortak bir payda oluşmasını sağlamaktır.  Bu iş modelinin ilk ve en iyi örneği 1964 yılında ABD’de kurulan NetJets’dir. Müşterilere ilk defa özel jet hizmeti sağlamak amacıyla ortaya çıkmış olan NetJets beraberinde VistaJeti getirerek ilk ve tek küresel havacılık şirketinin, iş insanlarının büyük bir avantaja sahip olmalarına olanak sağlamıştır. Türkiye’de 2018 yılında %82 oranında artış gösteren bu iş modeli türünün gittikçe artacağı ve Türk iş insanlarının bunun gelişmesine büyük bir katkı sağlayacağı düşünülmektedir. Bu platformlara benzer olarak 2016 yılında Türkiye’de de bir adım atılmış ve Jetforme platformu kurulmuştur. Yolcuları ve jet sahiplerini buluşturan bu platform 1000 jet sahibinin katılımıyla 40’dan fazla ülkedeki yolculara yeni bir uçuş yaratma ya da var olan uçuşa katılabilme olanağı sunmaktadır. Aynı zamanda Jetforme uygulaması ile puanlar kazanabilir ve kazandığınız puanları Jetforme tarafından düzenlenen etkinliklere katılmak için indirim hakkı olarak kullanabilirsiniz. Sektörün zaman içerisindeki gelişimine bakıldığında Cognizant tarafından 2017 yılında yayınlanan “The Road To 2025” raporu, paylaşım ekonomisi odaklı modellerin havacılık sektöründe “Jettly ve JetSuite” gibi firmalarla başladığı; “Surf Air ve Airly” gibi girişimlerle de üyelik ekonomisinin örneklerinin ortaya çıktığını göstermektedir. Bununla birlikte 2025 yılı itibariyle havacılık sektöründe üyelik ekonomisinin, paylaşım ekonomisinden çok daha etkin bir şekilde kullanılacağı tahmini raporda yer almaktadır.

Covid-19 döneminde insanların çevresindeki kişilerle sosyal mesafelerini arttırmaya çalıştığı zamanlara bakıldığında bu iş modeli türüne talebin artığı açıkça görülebilmektedir. İlk Çin’de görülen bu virüs sebebi ile ilk olarak Çin’e olan uçuşların çoğunun bu dönemde iptal edilmesi maddi geliri yüksek insanların çoğunun Jet sektörüne yönelmesine sebep olmuştur. Bu duruma benzer olarak 2000’li yılların başlarında yaşanan salgın döneminde de hızlı gelişim gösteren sektör için o zamanlarda hükümetlerin şu an olduğundan daha az sıkı politikalar uygulamasından dolayı seyahat etmenin daha kolay olduğu açıkça belirtilmektedir. Bir röportajda Paramount Business Jet şirketinde yer alan üst düzey yöneticilerden birinin yaptığı salgın dönemi değerlendirme açıklamasına göre de artan talep oranıyla birlikte yetersiz çalışan olduğu görülmekte ve talebin artmasını Çin’in Covid-19 dönemi kısıtlamalarına bağlamaktadır. Çünkü Çin salgının seyrini değiştirme amacı ile uçuşları yasaklamış ve insanlar artık uçma ihtiyaçlarını karşılayabilmek adına yeni yeni gelişim göstermekte olan iş modeline, özel jetlerle gerçekleştirmeye başlamışlardır. Bu alanda yapılan yenilikleri ve sektör gelişimini de göz önüne alarak paylaşım ve üyelik piyasasının gelecek yıllarda büyüyeceği söylenebilir. Fakat hükümet kısıtlamalarının buna ne denli etki edeceği yaşanabilecek herhangi bir salgın durumunda görülecektir.

Kaynakça

Kuyucak Ş. F., & Şengür Y. (2017) Havayolu İş Modelleri: Kavramsal Bir Analiz https://www.researchgate.net/profile/Ferhan-Kuyucak-Sengur/publication/309533631_Havayolu_Is_Modelleri_Kavramsal_Bir_Analiz/links/5fad508ca6fdcc9389ab717e/Havayolu-Is-Modelleri-Kavramsal-Bir-Analiz.pdf

Yavaş, V., & Dedeoğlu, A. Ö. (2021). Hava Taşımacılığında Değişen İş Modelleri. Akıllı Ulaşım Sistemleri ve Uygulamaları Dergisi4(2), 120-133.

Duncan, A., & Natarajan, B. (2017). The future of air travel: Eight disruptive waves of change: The road to 2025. Cognizant. https://www.cognizant.com/whitepapers/the-future-of-air-travel-eight-disruptive-waves-of-change-codex2566.pdf

BBC News (2022). https://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-51544392

Görseller: pexels.com


Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *